Salı, Ağustos 08, 2006

Paranoya Günlüğüm 2

Şu an tuvaletteyim.

Beş yıldızlı otellerin V.I.P. müşterilerinin götüne yakışan bal dök yala stili temizlenmiş bir tuvalet bu.
Huzurlu...

FOTOĞRAF CESETTİR

Dün gece Türkiye genelinde olduğunu duyduğum bir elektrik kesintisi yaşandı. O sırada kadraja yahudi bir kızı oturtup deklanşöre basmakla uğraşıyordum.

Kendimi hiç Hitler 'e bu kadar yakın hissetmemiştim.

Sanki elimdeki Nikkon'un D70 serisinden bir makina değil de AWP markasını taşıyan, entegre dürbünüyle, kilometrelerce uzaktan dört boğayı delip geçebilecek ivmede ve işaret parmağım uzunluğunda mermiler atan bir tüfekti.

Tık. Klik. Puuh. DAAN!

Bir kare fotoğraf eşittir bir kurşun.
Günde bin beş yüz, iki bin kare eşittir ortalama bin yedi yüz ceset...

Ceset, ceset, ceset...

Aa! Bir tane daha ceset...

Yahudiler, Almanlar, İngilizler, Türkler, Hollandalılar, Belçikalılar... Ve bu geri zekalılar onları öldürdüğüm için, cesetlerini alırken, bana para ödüyorlar;

-Thank you, thats a nice photo!
-Your welcome, geri zekalı.
-What? What is gerizakali?

Tüm dişlerimi gösteren sıcacık bir gülümseme...

Objektifi kendime çevirip zaman ayarlı moda geçiyorum.

Tık. Klik. Dıt, dıt, dıt, dıııııııııt. Puuh. DAAAAN!

02.07.2006 (Gece)

Son enerjimi ve paramı normalden iki kat pahalı kahverengi şişe efes'imi tüketmek için harcıyorum. Ayaklarım hareketleniyor, onları takip eden bir ruha dönüşüyorum. Gecelerdir yattığım o mahzenden bozma koğuşa götürüyor beni...

On adam... Böyle düşününce basit geliyor.
Terli on adam... Hmm! Olmadı.
Gündüzleri mutfakta çalışan terli on adam... Yoo.
Aynı odada yatan ve gündüzleri mutfakta çalışan terli on adam... Yok yok.
40 derece sıcakta aynı odada yatan ve gündüzleri mutfakta çalışan terli on adam... I ıh... Kelimeler kifayetsiz. Hiç bir cümle durumun vehametini anlatmaya yetmiyor. Odak noktası odadaki taşak kokusu. (Üzgünüm,tabir bu.)

Koku sarmalıyor beni. Sıcak suyun içinde eriyen asprin gibi eriyorum odada.

Ertesi gün, elimde bir buçuk kiloluk fotoğraf makinası, havuz başındayım yine. İlerden bir Rus el sallıyor;

- Priviet, priviet!
- Priviet geri zekalı!
- Garizekoli???

Tam da burada ekran kararıyor ve jenerik müziği giriyor.
Snap - I Got The Power...

Hiç yorum yok: