Cuma, Kasım 25, 2005

Edebiyatta Ölüm ve İntihar - Hiç -

Müslüm Yücel'den yaptığım alıntının ikinci kısmı.(ilk kısım) Burada bir miktar yaşamın saçmalığına değinmiş, edebiyattan örnekler sunmuş. Sunulan örnekler de mutlaka okunması gereken kitaplar. Buyrun, okuyun...

"Zaman seninle alay ediyor. Varolmak, hiçliğin içine düşmekle aynı anlama geliyor. Bütün dinlerden ayrıldın. Bütün tanrılar sana küskün. Akılsız bir deliden geceleri tanrıya isyan etmenin yollarını soruyorsun. Deli sen konuşunca yüzünü gizliyor, olanca sesiyle bağırıyor: İsyan boyun eğmektir ve dünya Plath'ın, Sırça Fanus'ta söylediği gibidir. Sırça Fanus içinde bir bebek gibi tıkanıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düşten başka birşey değildir ve kendimizi uyandıracak iğnelere de sahip değiliz. Beckett'ın kahramanı Hamm geliyor: "Tanrı kalleşin teki! Öyle biri yok" diyor. Hayatın kıyısında çeşitli renkler var, biliyorsun; her şeyi görmenin verdiği acı, yalnızca mutlu görünme formülü... Kendine karşı korkunç bir ikiyüzlülükle karşı karşıyasın. Daima bir şimdi'yi düşün diyorlar, popüler zevkler edin, yaşayanların kanı yeni bir toplum için iyi bir gübredir ve kurukafalardan oluşan piramitlerin üzerinde duran kişi, daha uzakları görebilir. Böyle diyorlar. Neyin bittiğini bilmeden, bitti diyoruz; neyin başladığını bilmeden başladı diyoruz. Her şeye hakim olan insan, kendine hakim değil. Kendi yarattığı boşlukta bir kayıp insan. İnsanlık ve dünya bu kayıpların ürünü. Herkes uyanık olmak zorunda, uyku yok. Çünkü kendinden başlayarak, herkes güvensizlik içinde. Sırtımızı dayayıp uyuduğumz insan bizi tedirgin ediyor. Ağzımız 'acaba'larla dolu, 'belki'ler tek yardımcımız. Birinden aldığımız bir şeyi, bir başkasına çok ucuza satabiliyoruz. Duygular, düşünceler mevcut piyasa içinde sürekli müşteri arıyor. Her şeyimiz satılık. Oysa ki sen gece boyunca bir rüyadan bir rüyaya geçip duruyorsun Sabah uyandığın zaman sırtın sırılsıklam. Anlamsız bir düzensizlik baktığın her şeye hakim, ruhun artık bildiklerinin kadavrası. Kafa yok, ağız var...

... Bir çember çiziyor film: Başladığı yer, aynı zamanda bittiği yer. Çemberin üzerinde yol alırken, kapsadığı dairedeyiz. O değirmi alan dünyanın tıpkı basımı: Oyunlar şüpheler, rastlantı ve elden sıvışıp gitmiş sevdalar, namluya sürülmüş mermi ve kaçmalar ve her şeyin dibinde: Yangın: Kıyamet. Deli gömleğiyle bitiyor film: Yeryüzünde olup bitenlerin bedelini ödemeyi üstlenenler yok mudur?"

(Edebiyatta Ölüm ve İntahar - Müslüm Yücel)

./..

Hiç yorum yok: